15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü
Bakanımız Sayın Ziya SELÇUK 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü vesilesiyle bir mesaj yayımladı.
Kıymetli Öğretmenlerim,
Değerli Veliler,
Bugün, aziz milletimizin gösterdiği cesaretin ve verdiği mücadelenin ardından kazanılan demokrasi zaferinin dördüncü yıl dönümüdür.
"Vatan uğruna hayatlar feda olunan mukaddes bir ülke demektir." der Ziya Gökalp. Vatanını mukaddes görenler ise hayatlarını, ailelerini, sevdiklerini hatta canlarını hiç düşünmeden bir ülkenin uğruna feda edenlerdir. Türk milletinin geçmişinde topyekûn mücadele ettiği ve canını hiç düşünmeden ortaya koyduğu pek çok hadise vardır. Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşı ve daha niceleri... Bu hadiseler ne kadar çoksa aziz milletimizin zaferleri de bir o kadar çoktur. 15 Temmuz da milletimizin sahip olduğu ulusal bilincin büyük bir cesaretle ortaya çıktığı bir demokrasi zaferidir.
15 Temmuz, yakın tarihimiz için bir kırılma noktasıdır. Milletimizin tüm bireyleri; genç, yaşlı, kadın, erkek fark etmeksizin sokaklara dökülmüş, geçmişte olduğu gibi bir kez daha kendi kaderini tayin etmiştir. Bugün aziz vatanımızda huzurla yaşıyorsak 15 Temmuz gecesi milletimizin gösterdiği cesaret ve mücadele sayesindedir. Bu cesareti ve mücadeleyi gösteren kahramanlarımızı unutmamalıyız. Şehit olacağını bile bile darbe girişimini engellemeye çalışan Ömer Halisdemir'i, 44 yaşında bir ev hanımıyken köprüye ön saflarda yürüyen Ayşe Hanım'ı, darbe girişimini duyar duymaz sokağa çıkan Prof. Dr. İlhan Varank'ı, 15 yaşında hayatının baharında iken kendini demokrasi için feda eden genç Halil İbrahim'i ve daha nicelerini unutmamalıyız.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi "Hayatı ve özgürlüğü için ölümü göze alan bir millet asla yenilmez." 15 Temmuz bizlere ulusal bilince sahip bir milleti, hiçbir gücün durduramayacağını göstermiştir.
15 Temmuz'da yaşananlar bize göstermiştir ki milletimizin karşılaştığı her tür güçlükle baş edebilecek cesareti ve gücü vardır. Önemli olan bu cesaretin ve cesareti gösterenlerin unutulmaması hatta bilhassa yaşatılmasıdır. Milletler bu tür hadiselerden çıkardıkları derslerle geleceği şekillendirirler. Geleceği şekillendirmek adına da milletimizin her bir bireyinin ve kurumunun önemli sorumlulukları vardır. Bu bakış açısıyla geçmişin hakikatini unutmadan geleceği şekillendirmek için çabalamalıyız. Biz, Milli Eğitim Bakanlığı olarak okullarımızda gerek ders içi gerek ders dışı faaliyetlerle 15 Temmuz'un anlaşılmasını, unutulmamasını, unutturulmamasını ve en önemlisi ders çıkarılmasını sağlamak için çabalıyoruz. Milletimizin genç fertlerinin her daim birlik içinde olması ve ulusal bilincini kaybetmemesi için uğraşıyoruz. Çabamızın karşılığı olaraksa çocuklarımızın ve gençlerimizin demokrasinin, ulusal bilincin ve millet iradesinin önemini kavramasını ve bu minvalde hareket etmesini bekliyoruz.
Değerli veliler, biz her ne kadar milletimizin genç fertlerinin ulusal bilinci kazanması için çaba göstersek de bu çabanın ailede ve toplumda da karşılığı olmalıdır. Bu nedenle bakanlık olarak demokrasi ve ulusal bilinç adına yürüttüğümüz her faaliyetin velilerimiz tarafından da desteklenmesi gerekmektedir. Çocuklarımıza özellikle ulusal bilincin sadece savaş meydanlarında ortaya çıkmadığını aksine hayatın her alanında göstermemiz gereken bir bilinç olduğunu öğretmeliyiz. Ulusal bilinç sadece savaş meydanlarında ortaya çıkmaz. Üretime katkı sunarak, işini layıkıyla yaparak, şahsi geleceğini düşündüğün kadar toplumun da geleceğini düşünerek, vatandaş olarak görev ve sorumluluklarını yerine getirerek, milli beraberliği koruyacak tutumlar sergileyerek de ortaya çıkar.
Sevgili çocuklar ve gençler, sizlere Cemil Meriç'in bir sözünü hatırlatmak isterim. "Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silah kalemdir. Sözle, yazıyla kazanılamayacak hiçbir savaş yoktur." Gücümüzü okumaya, düşünmeye, araştırmaya, üretmeye ve bunları paylaşmaya vermeliyiz. Meydanlarda kazanılan zaferler ancak düşünceyle ve üretimle taçlandırıldığında anlam kazanır. Sizlerin de en önemli vazifesi budur.
Bugün, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü'nü anarken aziz milletimizin her daim birlik, beraberlik içinde olmasını ve bir kez daha bu tür hadiselerin yaşanmamasını temenni ediyorum. 15 Temmuz gecesinin karanlığını aydınlığa kavuşturmak için sokaklara dökülen milletimizin her ferdine teşekkürlerimi sunuyorum. Gazilerimizin her birine sağlıklı ve uzun ömürler dilerken başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere bugün aziz vatanımızda huzur içinde yaşamamızı sağlayan tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.